"Türk Sanat Musikisi'nin" stresi azalttığını kanıtlandı...
Prof. Dr. Sn. Nevin Dinççağ'ın Uluslararası Endokrinoloji Kongresinde kabul edilen bilimsel çalışması
https://endo.confex.com/endo/2017endo/
meetingapp.cgi/Person/17760
2

 
TÜRK SANAT MÜZİĞİ GÜNLÜK YAŞAMDAKİ STRESE ETKİLİ MİDİR?
Bahçeşehir Musıkî Derneği adına Nevin Dinççağ, Cengizhan Sönmez
1. İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi, Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı,
2. Bahçeşehir Musıkî Derneği
 
Günlük yaşantımızda maruz kaldığımız stres, beden ve ruh sağlığımızı etkileyen, pek çok hastalığa davetiye çıkaran bir potansiyeldir. Stresi azaltma çabalarında müziğin önemli ve olumlu bir payı olduğu uzun yıllardır bilinmektedir. Özellikle grup etkinlikleri kapsamında sayılan bir çalışma olan ve olumsuz davranışların farkına varılmasını sağlayarak bireyin disipline edilmesini kolaylaştıran; iletişim, uyum, paylaşım, eğlenme, konuşma ve çalışma gibi sosyal becerileri de arttıran koro çalışmasında şef ve arkadaşları ile uyumlu bir çalışma içinde olan kişilerin müziğin olumlu yönlerinden etkileneceği açıktır.

Bu amaçla 1998 yılında müziğin evrensel bir dostluk ve barış aracı olarak toplumları kaynaştırması felsefesinden yola çıkarak kurulmuş ve Türk sanat musıkîsini topluma tanıtmak ve yaygınlaştırarak, sevdirmek misyonu ile haftada bir gün 19.00 - 21.00 saatleri arasında iki saat süreyle ses sanatçısı, udi bestekar, koro şefi Cengizhan Sönmez yönetiminde çalışmalarını sürdürmekte olan Bahçeşehir Musıkî Derneğinde, koristlerin günlük kaygı durumlarında müziğin etkili olup olmadığını anlamak, varsa hangi yönde değiştiğini belirlemek, müzikle tedavi, müzikoterapinin bilinen olumlu etkilerinin, literatürde belirtilen gerçekliğine uygunluğunu araştırmak istedik.

Öncelikle çalışmaya katılmak isteyen, sağlıklı gönüllüler belirlendi; yaş, cinsiyet, eğitim, meslek, alışkanlıkları, günlük müzikle uğraşı saati gibi demografik verileri kaydedildi. Koro çalışması günü başlangıç (19.00) ve bitiş (21.00) saatlerinde katılımcıların anlık ve sürekli kaygı durumlarını ölçmek için psikolojik anket uygulandı. Müziğin stres hormonu olan kortizole etkisini göstermek için, tükürükte kortizol ölçmeyi planlayarak yine aynı saatlerde; gereken tükürük örnekleri özel tüplere toplandı. Sağlıklı kişilerde kortizol düzeylerinin, günlük yaşam ritmine bağlı olarak değişeceği, akşama doğru düşme göstereceği beklendiğinden; katılımcılardan koro çalışma gününde yaptıkları bu işlemleri, normal yaşantılarındaki herhangi bir günde ve koro çalışma saatlerine denk gelen 19.00 ve 21.00 saatlerinde tekrarlamaları istendi.

Normal ve çalışma günlerindeki kortizol düzeyleri ve değişim farkları Grafik 1’de; Stres ölçer anket puanları ve değişim farkları ise Grafik 2’de sayısal ve yüzde olarak gösterilmiştir. Katılımcıların normal yaşam günlerindeki saat 19.00 ve 21.00 deki kortizol düzeylerinin, beklendiği gibi azalmadığı; hatta %21’lik artış gösterdiği saptandı. Bunun sebebini, günlük yaşamdaki sorunlar, özellikle akşamüstü yaşamakta olduğumuz trafik, yemek, TV seyretmek gibi stres üreten olaylar ile açıklayabiliriz. Koro çalışması günündeki kortizol düzeylerinin çalışma bitiminde, başlangıç saatine kıyasla ortalama %33 azaldığı saptandı. Müziğin olumlu etkisine işaret eden bu azalmaların, kadınlarda, aktif çalışma hayatında olanlarda, alkol almayanlarda, sigara içenlerde, müzikle günlük uğraşı zamanı daha az olanlarda, eğitimi yüksek olanlarda daha belirgin olduğu söylenebilir. 

Sonuç olarak derneğimizde yaptığımız koro çalışmasının başlangıç ve bitiş saatlerinde ölçtüğümüz kortizol düzeyi ve stres ölçer anket puanlarındaki azalmalara dayanarak; iki saatlik Türk Sanat Müziği koro çalışmasındaki müziğin, bireyleri normal yaşam günlerinden farklı olarak olumlu etkilediğini söyleyebiliriz. Hiç şüphesiz ki bu olumlu sonuca müzik kadar, koristlerin arkadaşlık kurma istekleri ile karşılıklı sevgi, saygı ve anlayışa dayanan bir ortam yaratmaları; bu olumlu ortamdaki duyguları harmanlayarak yoğuran, müzik bilgisi, donanımı ve öğrencisine yaklaşım tarzı ile farklı olan koro şefimizin katkılarının payı olduğu da aşikar, inkar edilemez bir gerçektir. Çalışmamız, ülkemizde yapılmış olan müzikoterapi çalışmalarına katkı sunan, diğer koro çalışması yapan tüm gruplara örnek teşkil edecek bilimsel bir çalışmadır.


Bilimsel çalışmanın daha sonra Amerika, Florida düzenlenen ENDO ve Portekiz. Lizbon’da düzenlenen ECE Kongresinde de sunumu yapılmış ve büyük beğeni toplamıştır.



Grafik 1: Normal yaşam ve koro çalışma günlerindeki tükürük kortizol düzeyleri, değişim farkları 
Grafik 2: Normal yaşam ve koro çalışma günlerindeki Duygu-durum Anket ölçeğinde saptanan “Stres skoru” düzeyleri, sayısal ve % farkları